Son zamanlarda adını çok sık duyduğumuz, kulaklarını çınlatarak andığımız, bizi hop oturup hop kaldıran bir kurum var ki…
Sec = U.S. Securities and Exchange Commission
Yani, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’dur.
Adından da anlaşılacağı üzere Amerikadaki finans piyasasını düzenlemek ve denetlemekle görevli bir kurum.
SEC, halka açık şirketlerin, yatırımcılara doğru bilgi vermesini denetlemekten de sorumludur.
-Yatırımcıları korur, şirketler ve yatırımcı arasında şeffaflık sağlar.
-İşletme faaliyetleri, yönetim yapısı ve finansal durum hakkında bilgi sağlar.
-Finansal piyasaların düzgün ve adil bir şekilde işlemesini ve düzenlemesini yapar.
-Halka açık şirketlerin, yatırım fonlarının ve yatırım araçların denetlenmesini sağlar.
Peki neden kripto piyasasında adı bu kadar anılır oldu?
SEC’in görevlerinden biri; yatırımcıları yanıltıcı, manipülatif veya dolandırıcılık eylemlerine karşı korumak, diğer görevi de; düzgün çalışan piyasa sağlamak ve sermayenin ekonomik büyümeyi desteklemesi yönünde teşvik etmek.
Bu 2 madde size bir şeyler çağrıştırıyor mu?
Mesela; kripto piyasasının manipülatifliği, dolandırıcılık riskinin yüksekliği ve piyasanın düzgün çalışması…
Kripto paralara artan talep ile birlikte, SEC, Bitcoin ETF hisse onayı için harekete geçti ve sancılı bir sürecin ardından onayladı.
Bu, Bitcoin’in yatırımcılar için daha güvenilir olması açısından önemliydi. Ancak müdahale edilebilir olması için sadece Spot Bitcoin için onay geldi.
Artık yatırım şirketleri, tıpkı altın gibi dolar gibi Bitcoin için de yatırım yapabilecek.
Yani Bitcoin kurumsallara da açıldı.
Peki bizim istediğimiz tam olarak bu mu?
Bitcoin’in SEC ya da ETF onayına ihtiyacı var mı?
Bitcoin bizzat bu ve bu gibi kurumlara ihtiyacımız olmadığını anlatmak için doğdu…
Ancak kaale almadıkları bu piyasanın gündemlerine girmesi bir zaferdir!
Zafer Bitcoin’in olacak!
Chain’de Kalın!
